20 Kasım 2011 Pazar

Resimden çok çerçeve...


Bazen açık açık söylememek dillendirmemek gerekir sevgini. Çünkü dillere düşürüp de kıymetini azaltmış olursun. İçinde kalması daha hayırlıdır bazen. Karşındaki o sevgiyi hakedense zaten hissetmeli senin kalbinin atışının rengini. Duyamıyorsa ya da hissedemiyorsa seni, unut gitsin diyemem, sevmekten vazgeç hiç diyemem. Sıkma hislerini, bırak kalbin istediği gibi atsın. Ama yavaş yavaş kıs dilinin sesini. Parmak uçlarında yürümeye başla.. Son olarak kapa kapıyı, ardında kalanlar,hissettiklerin yine senindir, dert etme. Kapıya kulak verip de ayak sesleri bekleme. Umut etmek güzeldir. Ama fazlası yorar yüreğini. Başka şarkılar dinlemeyi dene biraz da. Belki seviyosundur nihavent makamını. Bilemezsin geleceği yaşamadan, denemeden, görmeden...

Şimdi elini uzattığında dokunabildiğin için mi kafanı kaldırıp bakmıyorsun? Ne zaman çağırsan geleceğimden emin olduğundan mı düşünmüyorsun birgün hiç gelememe ihtimalimi? Bir dinlesen beni, ne kadar masumdu sana olan bu bendeki, bir dinleseydin...Bu kadar yalan içinde ne kadar gerçek olabileceğimi görseydin... Sessiz bekleyişlerim oldu seni, gelmedin.. Resimden ziyade çerçeveye odaklanıyorsun derken, dinleseydin beni. Dinlemiyorsun...Bir yerden sonra sesim çıkmaz olacakmış gibi benim de... Çünkü sen konuşmadığında başka sesler geliyor kulağıma ve ben kendi sesimi duyamıyorum...

Hiç yorum yok: