26 Mayıs 2011 Perşembe

Hala mutlu etmesi kolay olan insanlar var dünyada. Sıkı sıkı tutunmak lazım onlara. Herkes gülebilir, ama gözleriyle gülebilen insan azdır.
Bugün yine iett lerde sürünürken ben. 12 yaşlarında down sendromlu bir kız çocuğunun dikkatle bana baktığını farkettim. Gözgöze gelince gülümsedim. Bir gülümsemenin onu bu kadar çok mutlu edeceğini düşünmemiştim. Önüne dönüp gülüyor geri arkasına bakıyor ve o da bana gülümsüyordu. Bir süre sonra el sallamaya başladı:) Aramızda konuşmaksızın öyle bir iletişim gerçekleşmiş oldu. Hoşçakal diyerekten indim otobüsten.

Bu olay günün tüm yorgunluğunu üzerimden aldığını farkettim otobüsten inerken. İnsanlar var hala mutlu etmesi çok da zor olmayan. Memnuniyetsizlikten o kadar bi haberler ki! Basit bi gülümsemenin bile kalplerini fethetmeye yeter olduğu insanlar...

19 Mayıs 2011 Perşembe

Ölmek kadar basitti gülmek de...

Kopuşlardayım yine! Hayatımın en yoğun olduğu yerlerden birindeyim. Sunumlar, sınavlar, törenler, balolar, arkadaşlar, arkadaşcıklar!, öğrenciler,depremler bir de yoranlar! var.

Annem ve babam mezuniyetim dolayısıyla İstanbul'a geldiler. Salonda otururken birden herşey sallanmaya başladı. 9. kattayız. O an GÜÇ deseydi ki "yıkıl". Yıkılacaktı herşey,hem binalar hem biz. Yüksek ihtimal de ölecektik. Herşey sallanırken birazdan öleceğimi düşündüm. Cansız bedenimi düşündüm. Annem ve babam yanımdalardı..Çok korkmadım ama düşüncelerim beni düşündürdü sonradan. Ölüm o kadar da büyük bir olay değildi aslında, an gelir ölüverirsin. Bir zamanlar nasıl doğuvermiştin?
Anlatıyorum belki size trajik geliyordur olay ama aslında değil! Mesaj basit... Hayat bir oyundan ibaret; gelir bir güç, bir otorite oyunu dağıtır engel olamazsınız. Herkes dağılır evine.

Önemli görünen herşey, bir hiçe dönüşür birden. Depremden 2 dak sonra artçı tehlikesi sürerken bile gülebilmek... Gidip benim fındık faremi uyandırdım. Hadi gidiyoruz dedim. Beni dinlemiyordu. Dönüp yatağına geri yatmaya çalışıyordu. En sonunda söyledim ,deprem oldu inmemiz gerekiyor, diye. Bu sefer de "Tamam o zaman dur pijamalarımı değiştireyim. Beni pijamalrımla görmesin herkes" demesin mi küçüğüm :)) Güldüm... Ölmek kadar basitti gülmek de...

Minicik yürek depremden korkmuyordu hiç tek derdi pijamalarıyla görünmek istemiyordu kimseye :)

Ölmek korkutmuyordu demek ki en değerli varlıkların yanındaysa eğer... Sevgili deprem sen yine de çok sık uğrama, bu aralar hayli yoğunum zaten..