19 Eylül 2015 Cumartesi

Yeni Yeni Yeni!

Ne güzel kelimesin sen öyle.. Seni uzaklardan çok severim . Yakınlaştıkça sana yine severim ama bir yandan da endişelenirim ya sevmezsem seni diye biraz da heyecanlanırım . Heyecanım endişeme endişem sevincime karışırken bir sakinleşirim. 

Yine bir çok yeninin içindeyim. Buna bayılıyorum :) Her şey bu kadar yeniyken farkındalığımı arttırmak istiyorum. Yeni olan her şeye yeni bir duruş lazım. Yeni hayatıma başlarken eskiye sünger çekiyorum. En güzel geçmiş unutulan geçmiştir diyorum . Eskilerden, beni yoran, geren ,tüketen şeyleri uzaklaştırıyorum. Eskiye dair aşklarımı yine hayatımın en güzel yerlerine işliyorum ..Evet oldu.

Şimdi uzaklaştırdığım eskilerin yerine çok beğendiğim yeni şeyler alıyorum. Yeni insanlar, yeni kahveler, yeni sporlar, yeni şehirler, yeni kitaplar ... Evet aynen öyle.

Şimdi yılın olumlamasını yapma zamanı. Ben değerliyim ve bana ait olan her şey değerli ve özeldir. Hep güzel şeyler gelecek başıma çünkü ben bunu hak ederim :) Negatif olumsuz ne varsa uzaklaştırdım .. Geriye getiremeyeceğim şeyler için üzülmekten vazgeçiyorum. Üzülmüyorum ..

Daha çok üretmeye söz veriyorum daha çok öğrenmeye daha çok dinlemeye.. Ve sade bir hayat hedefliyorum.Sade.. Bir evin dekarosyonu gibi.. Aslında çok şeyi olan salkımsaçak ama bunları düzene sokan , saklayan çekmece ve rafları olan bir ev. Her raf gözünde ve çekmecede kimsenin bilmediği şeyler barındıran ..İşte dışardan bakıldığında sade, dingin duran.. Karıştırdıkça dökülen raflarıma güzel koleksiyonlar biriktirmek istiyorum...

ve bir şarkı söylüyorum..

Yeni bir duruş , yeni dokunuş .. Tek tek keşfetmem lazım,
Yeni bir hayat gerisi bayat.. aahhh KENDİME YENİ BİR BEN LAZIM ;)

16 Eylül 2015 Çarşamba

Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar...

Ne güzel söylemiş şair. Ne de çok inanmış her şeyin çok güzel olacağına .. En başından beri hep her şeyin çok güzel olacağı algısıyla yaşatıldık. Siyasi partiler hep bu vaat ile topladı oyları..  Her şeyin daha güzel olacağına inanarak bir araya gelen insanlar.. Peki ne zaman bitecek güzele olan bu yolculuk ? Biz ne zaman güzel olacağız? Üç beş bir şey içerek güzel olmaktan bahsetmiyorum ben . Daha dürüst, daha yardımsever, daha merhametli, daha çok duyarlı , çok daha az bencil olmaktaki güzellikten bahsediyorum. Olacaksak böyle güzel olalım . Hayvani duygularımızdan arınarak.. Kıskançlıklarımızı, hırslarımızı bir kenara bırakarak..

Ağacın en konforlu en rahat en güzel yeri zirvede sananlar, her an düşüp kolunuzu bacağınızı kırma korkusuyla ne kadar yaşayabileceksiniz? Olmak istediğim yer orası(zirve) değil biliyorum.. Huzurlu bir yerde, ne çok yüksek ne çok alçak.. Ortalarda balık tutup akşam onunla misafir ağırlayabilmek, sonra bir çocuğun gülümsemesine sebep olmak. En çok bu işler içime hayatta. Çocukları mutlu etmek.. Çünkü onlar o kadar masumdurlar ki mutlulukları gerçektir ve o küçücük yürekleri kocaman enerji verir sana.. Onun gülüşü, senin yaradana yaptığın duandır.

Hayatta şahit olduğun haksızlıkların sayısını düşün. İşte o sayının çok fazlası kadar şahit olmadığın haksızlıklar var bir yerlerde. Tecavüze uğrayan masumlar, suistimal edilen iyi niyetler,  dolandırıcılıklar, yasal olmayan yollardan kısa sürede köşeyi dönenler, uyuşturucu batağına çekilen gençler, her gün şiddete maruz kalan insanlar, açlar, üşüyenler, barınamayanlar, ve daha fazlası.. Hep daha güzel olacak vaatleri ile işte bugün bu noktadayız. Artık ben hiç bir şeyin eskisinden güzel olduğuna inanmıyorum maalesef. Peki yarın ? Yarın ne olacak? Ben diyorum ki bizler, ortadakiler ve zirvede olup sarhoş olmayanlar ellerimize mumlarımızı alsak ve yaksak düşen gördüğümüzde kaldırsak, selamlaşmayı geri kazansak, kitap okuyan, spor yapan çocuklar yetiştirsek, haksızlıklara elimizden geldiğince dur desek ; bu taş yerinden oynar mı?

Vazgeçmek istemiyorum ,bir şeyler yapmaktan. Bir şeyler yapmamız gerekiyor, kelebek etkisi yapacak bir şeyler... Motorları maviliklere süreceksek eğer her gün mavinin anlamını aramamız gerekiyor..