20 Haziran 2012 Çarşamba

Mutluluk...

Bir şeyi güzel yapmak da onu çirkinleştirmek de senin elinde. Elindekilerin kıymetini bilmek bilmemek de senin elinde. Mutluluk tıpkı su gibidir. İçerken düşünmezsin yokluğunu. Israf edip yokluğunun kokusunu aldığında anlarsın ne kadar değerli olduğunu. Bu yüzden sahip olduğun tüm mutlulukları tanı,yüzleri çamur içinde olsa da tanı onları. Yarın bir gün uzaktan el sallarken keşke dememek istemiyorsan, sıkıca tut ellerinden mutluluğun ve sahip çık ona.

Sevgisine sahip çıkmalı insan, harcamamalı öyle kolayca mesela. Dillendirmemeli öyle her yerde. Bazen inanmasak da öyle olduğuna, bu dünyada sevginin gücüdür en büyük olan.

Bazen düşünmeden edemiyorum, hızlı mı tüketiyoruz bazı şeyleri bir anda. Sonra diyorum ki an gelmişse, sorgulamadan sadece bırakmak lazımdır an'a kendini.

Birden çıkar karşına ve gülümsersin sadece anlamını bilmeden gülümseye kalırsın karşısında ve zamanla anlarsın o olmadan eksik kalacağını. O zaman anlarsın geri kalanların yalan olduğunu ve tutarsın ellerinden hiç bırakmamacasına...

Hiç yorum yok: