14 Nisan 2011 Perşembe

Bir müdürün öyküsü :P

Hey! Sen tam olarak sana diyorum kel, şişko, kısa ve göbekli olan var ya evet tam olarak sen. Zavallıcık hayatta herşeyi yoluna koyucam diye çok uğraştığın belli ama hiçbirşeyi yoluna koyamadığın da çok belli. Koyamamışsın hiçbirşeyi anladın sen onu ya neyse... Ama bu durum sana çok koymuş olacak ki şimdi kendi çapında birilerine koymaya çalışıyorsun küçük insan! Tatminkar olmayan sadece egon değil, hiçbirşeyden tatmin olamamışsın belli.

Üstadın biri birgün bir hikaye anlattı. Şimdi onu burda bir anlatasım geldi.

Birgün organlar kendi aralarında kavgaya başlamış. O diyor bu vücudun müdürü ben olmalıyım, diğeri diyormuş ki yok ben olmalıyım. Kalp, ben olmasam yaşayamazsınız, beyin ben olmasam hayatınız darmadağın olur, akciğerler ben olmasam nefessiz kalırsınız, ayaklar ben olmasam bir adım öteye gidemezsiniz! Her organ müdür olmak için kendi propagandasını yapıyormuş.

Herkes başka bir ağızdan konuşuyormuş yani. Bir yandan da Göt:" Asıl müdür ben olmalıyım. En önemli benim" diyormuş. Ama kimse sallamıyormuş onu. Bunu gören göt çok sinirlenmiş. Nasıl sallamazsınız beni diye... Sonra bir sıkmış kendini... 1 gün ,2 gün, 3gün,... derken tüm organlar isyan etmeye başlarlar. Aman göt naptın gözünü seveyim bak hepimiz perişanız. Göt:' Beni müdür yaparsanız ancak o zaman bırakırım kendimi' demiş. Tüm organlar çaresiz kalmışlar. Mecburen götü müdür ilan etmişler.

İşte o günden bugüne götler hep müdür olmuşlar.

Niyetim kimseyi kırmak değil. Ama sanırım o müdürlerden birine rastladım geçenlerde. Geçirdiğim sinir krizinin ardından birden bu hikaye geldi aklıma. Düşündüm de haksız bir hikaye sayılmaz hani bazı zamanlar...

Hiç yorum yok: