2 Ekim 2010 Cumartesi

BERLIN'DE


Bazen rüyadayken farketmezsin senaryoya kaptırıp gidersin kendini... İşte ben Berlin'de bunu yaptım. Bir filmde başrol oynadım. Bambaşka insanlar, bambaşka yerler, çok farklı kültürler ve yemekler... Evet ben "bambaşka" kelimesinin anlamını orda öğrendim. Ben orda Almanca öğrenirken bir yandan da Türkçe kelimelerin asıl anlamlarını öğrendim. "Bambaşka" kelimesi mesela.. Ya da "özlem".. Özlemek neymiş bunu öğrendim.. Özlemlerin en büyüğünü orda tattım. Özlediğim için ilk defa ağladım...

Dünya, coğrafya kitabındaki gibi çizgi çizgi değilmiş oysa...Ben orda başka hayatlar gördüm. İyi insanların sadece yakınımızdakiler değil çok uzaklarda da çok iyi insanların olabileceğini, karşılıksız yapılan fedakarlıklar gördüm . Kalbime dokunan insanlar tanıdım. Değer verildim çok da değer verdim. Ben orda dostluğun başka tanımlarını okudum.

İnsan birşeyi yemeden tadını bilemez, yedikten sonra tadı damağında kalır ya... İşte öyle bir yerdeyim tadı damağımda hala Berlin'in. Ama İstanbul'a da doymak bilemiyorum...

Hiç yorum yok: