Bu yıl buraya gelirken zaman nasıl geçer diyordum . Ama hiç düşündüğüm gibi olmadı. Günler öyle dolu ve canlı geçiyor ki, zaman kimi zaman yetmiyor. Yetişemeyeceğim diye endişeleniyorum işlere...
Her hafta hayatımda bir şeyler değişmeye başladı.. Geçen pazar spor yaparken acı bir haber alıp bir haftalığına memleketime gittim. Dedemi kaybetmiştim. Derinden sarsılmıştım..Çocukluğumun büyük bir parçasınıda yanında götürdü giderken. Toprağın bol olsun dedem benim .. Bu kızla her zaman gurur duyacaksınız siz ikiniz anneannemle, ordan .. ve birgün yanınıza ulaştığımda her zamanki gibi ALLAHINI SEVEYİM diyerek alnımdan öpeceksiniz.
Bir sonraki pazar tekrar Doğubeyazıttaydım. Eğitim-öğretim başlayalı bir hafta olmuştu. Birden bire büyük ısrar ve cesaretlendirmelerle ve pansiyon nöbetlerinden kurtulmak için müdür yardımcılığı görevlendirmemi kabul ettim. Ve okuldaki konumum değişiverdi hiç aklımda yokken. Gidenin yerine yenisi hemen gelmediğinden hayli biriken işleri yoluna koymak epeyce vaktimi aldı. Henüz mdr yardımcılığı kimliğini üstüme giyememiş olsam da kısa zamanda epey bir şey öğrendim. Pişman olmamayı diliyorum. Büyük bir tercrübe olacağından eminim ama hayırlısıyla altından kalkmayı umarım.
Bu pazar ise güne erken başladım. Az biraz sabah sporu ile deşarj :) ardından ılık bir duş.. Sonra blog yazasım geldi misafirimi beklerken. Blogu yazarken bir telefon aldım. Doğubeyazıt'a bir misafir daha geliyormuş :)) o zaman misafirleri tanıştırıp bu güneşli Bazidin tadını hep birlikte çıkarmak lazım :))
Mutlu pazarlar! :)))