29 Ocak 2012 Pazar

Fatmagül'ün Suçu Ne ? setinde...

Bu kadar karmaşıklığın arasında çok farklı bir gün geçirmiş olmanın tazeliği henüz daha üzerimdeyken paylaşmak istedim.

Dün akşam evde otururken telefonum çaldı. "Family ajanstan arıyoruz. Fatmagül'ün suçu ne dizisi için oyuncu arıyoruz hemşire rolünde yarın medi life hastanesine gelebilir misiniz?" dediler. Ben ilk önce ne dediklerini çok anlamadım. Birileri kekliyor sanırım diye düşündüm. Ama sonra ciddi olduklarını farkettim. Birazcık havaya girdim itiraf ediyorum:) Allah, dedim belki de oyuncu olarak devam edeceğim diye bir takım hayallere girdim. Ertesi gün yani bugün erkenden hazırlanıp hastaneye doğru yol aldım. Öncesinde internetten biraz araştırdım, çünkü dizide ne olup ne bitiyor hiç haberim yoktu.
hastaneye girdim. Benim gibi insanlar gelmişlerdi hep bekliyorlardı, iştahım kaçtı onları görünce. Sonra biraz bekledik. Ben iyiden sıkılmaya başlarken Engin'i gördüm. Allah'ım o neydi öyle! İlk önce boş bulundum böyle kocaman gülümseyip resmen el salladım ona. Baktı o da bana tanıyor muyum diye. Sonra çekimler başladı.. Bazı yerlerde sekreter hemşire bazı yerde de koridorda yürüdüm. Bir yerde de ENGİN in odasına girdim. Odada yalnızca o ve ben vardım . Başında bekledim :) Onu gördüğümde verdiğim tepkiden olsa gerek çekim sırasında bana bi kaç defa uzun uzun baktı. Duruşu yürüyüşü bakışı her şeyi mi karizma olur bir insanın? Çok havalıydı haliyle..Şu an hala etkisindeyim, çarpıldım çarpıldım..İlk görüşte Aşk bu mu acaba ? :)

Öğlen yemeğinde aynı masada çaprazımda oturdu. Beren Saat de vardı masamızda. Ama dizi oyuncularından en samimi olan Serdar Gökhan'dı. O heybetli duruşun içinde kocaman sıcacık, samimiyet akan bir yürek duruyordu. Ben yanından geçerken bana bir şeyler söyledi:) Biraz konuştuk, kaş yapımın güzel olduğunu ama bana biraz sertlik kattıgını söyledi .. Biraz yumuşatırsam iyi olurmuş kaşlarımı :) üzgünüm Serdar abicim ama kaşlarımı böyle seviyorum :) Seni de çok seviyorum=) Sonra fotoğraf çektirdik onunla, fotoğrafı ortaya yaymamamı rica etti. Eşi görürse kızarmış :)

Zaman zaman sıkılıp mızıkçılık yaptım. 1 gün boyunca setteydim. çıkmak istedim ama en son ayrılan ben oldum. O sırada çok iyi farklı insanlarla tanıştım.

Sumru Yavrucuk, oyunculuğuna hayran olduğum insanlardan biridir. Onun performansını canlı canlı izleme fırsatı yakaladım.

Dizi setinde gördüğüm edindiğim farklı izlenimler de oldu. Ama onları paylaşmayacağım.

Bir de dizi oyunculuğu hakkaten zor iş. Neredeyse 12 saat cumartesi pazar demeden çalışıyorlar. Ama tabi karşılığını da alıyorlar.

Bugün İstanbul'un bir başka yüzünü daha görmenin şükründe ve özlemindeyim.. Bu perşembe kanal d ekranlarındayım :P :D :D

16 Ocak 2012 Pazartesi

Bana kimse dolambaçlı cümleler kurmasın bu saatten sonra... SAKINN!!!
Dosdoğru söyleyin ne söyleyeceksiniz.
Eskidendi o bulmaca çözmeyi sevişlerim.
Şimdi sevmiyorum ne çengelini ne de soldan sağa olanları.
Dümdüz olmayı seviyorum ben, kalbimde ne varsa pat diye söylemeyi
Yoluma devam etmeyi.
Biraz da taşlaşmış içimde bir yerler..
O yüzden ağlamıyorum kimsenin arkasından.
İnsanları seviyorum, ama onlara olan sevgimden
Kendime olan sevgimi azaltamıyorum artık.
Bencillik mi nedir adı neyse ?
İsimlere takılmıyorum.
Bazen çok uzak memleketlere gitmek istiyorum.
Sonra bir şeyler beni çağırıyor buralardan.
Evimin kokusu...

Biraz yorgunluk var üzerimde
Ağlayınca geçer mi?
Kendimi bir yerlerde güvende hissetmek istiyorum.
Bir yeri sahiplenmek
Bir o kadar da ordan her an uçabilecekmiş gibi,
Yaşamayı istiyorum.
Zamanı geldiğinde de artık
Gitmeyi istiyorum sonsuz ve dingin bir yere.